Gezmek, yeni
yerler keşfetmek, keyifli doğa yürüyüşleri yapmak, farklı lezzetleri tatmak...
Yeşilin, güneşin, doğanın tadını çıkarmak, hayatı doyasıya yaşamak istiyorsanız
atın kendinizi dışarı. İstanbul ve çevresinde yaşayanların çok yakınlarında
keyifli, gizemli, doğayla iç içe mekanlar keşfedilmeyi bekliyor. Belki bu
noktaların bazılarına birkaç kez gittiniz ancak her yıl her yerleşimin biraz
daha değişip geliştiğini hesaba katarsanız her seferinde sizi farklı
sürprizlerin beklediğini tahmin edebilirsiniz.
Eveeeet,
hazırlayın sırt çantanızı, hafta sonu yapacağınız küçük bir kaçamakla ruhunuz
yenilenecek. İstanbul çıkışlı pratik kaçamalar listesine siz de favori
destinasyonlarınızı ekleyebilirsiniz. Hazırsanız başlıyoruz!
Kıyıköy – Vize, Kırklareli: Karadeniz kıyısında son derece
dingin ve sakin eski bir Rum yerleşimi. Merkezde yemek yerken Karadeniz’i
kuşbakışı seyretmek müthiş. Kumsalda romantik yürüyüşler de yapılabilir. İlginç
oyuntular ve mağaralar keşfedilmeyi bekliyor. Nehir üstünde balık yemek de son
derece keyifli. Konaklama için asgari konforu sağlayan tesisler dört mevsim
hizmet veriyor. Ayrıca ev pansiyonculuğu da yaygın. Önceden rezervasyon
yaptırmak iyi fikir olabilir.
Marina Hotel
burada hizmet veren temiz bir işletme. Daha önce konakladım, puanlamam 5
üzerinden 3. Fiyat makul, kahvaltı güzel, odalar temiz ve konforlu, personel
güler yüzlü. Eğer kalabalık grupla gidecekseniz ev pansiyonlarını kiralamak
daha uygun olabilir. Ancak otel konforunu beklememek gerekiyor.
Termal – Yalova: Yorgunluktann kurtulmak için
Yalova’nın şifalı sularını deneyin. Tavsiye edebileceğim ilk mekan Yalova
Termal Otel. Kışın açık havada sıcak su havuzunda ısınmak, yazın ise devasa
ağaçların arasında serinlemek için müthiş. Mekan, Yalova Termal Kaplıcaları ile
doğrudan bağlantılı. Yalova Termal Kaplıcaları geniş bir arboretumun ortasına
kurulmuş. Mustafa Kemal Atatürk zamanında yaptırılan tesislerin yanı sıra büyük
liderin konakladığı dağ evi de ziyarete değer.
Eğer Yalova
Termal Otel’de konaklıyorsanız termal kaplıcaların tüm bölümlerinden ücretsiz
olarak yararlanabiliyorsunuz. Bu otel, Sağlık Bakanlığı’nın bir işletmesi,
fiyatlar makul, personel güler yüzlü ancak özel sektör hassasiyetini beklememek
gerekiyor. Bu otel için puanlamam 3. Sıcacık termal havuzda açık havada yüzmek
harika. Bunun dışında Yalova Limak Otel lüks ve konfor isteyenler için bire
bir. Ancak fiyatları oldukça yüksek. Burası için verebileceğim puan 3,5. Bunlar
dışında pansiyonlar uygun fiyatlı seçenekler olarak karşımıza çıkıyor.
Cumalıkızık – Bursa: Günübirlik ziyaret için Cumalıkızık
keyifli bir diğer destinasyon. Eski evlerin büyük kısmı iyi korunmuş. Meydandan
yöresel ürünler satın alınabilir. Tarhana, ev reçeli, erişte gibi yöresel
lezzetleri tatmak için iyi bir fırsat. Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi
başaran Cumalıkızık’ta közde Türk kahvesi içmeyi ihmal etmeyin. Dönüşte ise
elbette Bursa’ya uğrayın, Kebapçı İskender’de önce kuyruğa girin sonra da
doyasıya enfes İskender yiyin. Yanında şıra içmeyi ihmal etmeyin. Çıkınca Koza
Han’a gidip çay-kahvenizi yudumlayın.
Dilerseniz
Bursa’da konaklayabilirsiniz. Yeni bir şehir oteli olan Tiara son derece lüks
ve konforlu. Bazı odalarda jakuzi bulunuyor. Buna karşın fiyatı oldukça makul.
Tiara aynı zamanda bir termal otel. Bu otel için puanım 4.
Boyugüzel
Otel de yine konaklama için farklı bir seçenek olabilir. Ancak burası daha eski
bir işletme. Yine de konforlu. Kahvaltısı ise açık büfe olmasına rağmen
standart. Özel aile banyolarında 15 dakika süreyle yıkanabiliyorsunuz. Su
sıcaklığı 45 derece. Puanlamam 2,5.
Başdeğirmen – Karamürsel, Kocaeli: Ve işte saklı kalmış bir cennet...
Bol oksijenli ve huzurlu bir hafta sonu için hazır olun. Başdeğirmen Köyü’ne
dağların arasından keyifli bir yolculukla ulaşıyorsunuz. Burada tek bir tesis
bulunuyor: Başdeğirmen Alabalık Tesisleri. Ancak ismine bakarak buranın
yalnızca bir restoran olduğunu düşünmeyin. Küçük, iki katlı ve konforlu apart
evlerden oluşan dört dörtlük bir tesis. Yaz-kış hizmet veriyor, üstelik bir
açık havuzu da bulunuyor. Restoranında sabah, öğle ve akşam yemek servisi
mevcut. Yemekler leziz. Fırında mantar, alabalık, tavsiye edilen lezzetleri
arasında. Hemen yanından dere akıyor.
Dere
kenarında keyifli yürüyüşler yapabilir, mevsim otlarını tanıyorsanız
toplayabilirsiniz. Örneğin baharın başında "kaldirek" denilen yöresel
bir o bu derenin kenarında yetişir. Tabii bu otları tanımıyorsanız yanınızda
bir bilen olmalı. Yaz aylarında ise böğürtlen veya dağ çileği toplama
ihtimaliniz var. Mekana vereceğim puan 4.
Feribotla
Yalova’ya gelip 15 dakika içinde Karamürsel’e ulaşabilirsiniz. Karamürsel
merkezinden ise tırmanışa geçtiğiniz andan itibaren yaklaşık 15-20 dakikalık
bir yolunuz var. Yolu yavaşça ve tadını çıkararak almanızı tavsiye ederim.
Manzara müthiş.
Maşukiye – Kartepe, Kocaeli: İşte yine günübirlik şahane bir
nokta. İster köy kahvaltısı yapın, ister doğa yürüyüşü yapın, burası yaz-kış
gitmek için doğa harikası bir yer. Sabah çok hafif bir kahvaltıyla yola çıkın,
Çamlıca gişelerinden buraya ulaşmanız yaklaşık 1 saat 15 dakika. Kartepe’ye
doğru tırmanışa geçin. Burada birçok mekan mevcut. Hepsinin mönüsü hemen hemen
aynı. Ancak benim favori mekanlarımın başında "Manzara” geliyor. Burada
brunch yapmanızı öneririm. İçeride bahar aylarında bile inceden soba yanıyor,
Sapanca Gölü manzarası müthiş. Kocaeli sınırlarındaki bu mekandan Sakarya’nın
Serdivan ve Sapanca ilçelerini kuşbakışı izlemeniz mümkün. Kahvaltıda
"muhlama" yemeği ihmal etmeyin. Mekana verdiğim puan 3.
Eğer
konaklamak isterseniz pek çok alternatif bulunuyor. “Motali” adlı yeni bir
tesis geçtiğimiz yıllarda hizmete girdi. Bunun dışında “Kartepe Green Park” da
konaklama için iyi bir fikir olabilir. Şimdiye kadar hep günübirlik gittiğim
için konaklama konusunda bir tavsiyede bulunmayacağım. Ancak bana kalırsa yine
pansiyon tipi ya da günlük kiralanan evlerde konaklamanız buranın dokusunu tam
anlamıyla yaşamanız için daha iyi olur.
Sapanca - Sakarya: Çamlıca gişelerinden sonra yaklaşık 1
saat 30 dakikada ulaşabileceğiniz keyifli bir yerleşim. Sapanca Gölü çevresinde
yürüyüş yapabilirsiniz. Bunun için Harmanlık sahilinde bulunan yürüyüş parkuru
çok uygun. Kışın giderseniz Karadeniz hurması alabilirsiniz. Yaz sonunda ceviz,
baharda ise erik ve kirazı meşhurdur. Yol kenarlarından alışveriş
yapabilirsiniz. Çünkü bölge halkı bahçesinden topladığını evinin önüne tezgah
açarak satıyor. Yani doğrudan üreticiden satın alıyorsunuz. Buzhaneye girmemiş
ürünler çok lezzetli.
Eğer
kahvaltı yapmak istiyorsanız önerebileceğim birçok mekan bulunuyor. Öncelikle
Sapanca’yı iki aşamada ele almamız gerektiğini belirtmeliyim. İlk bölüm
Sapanca’nın merkezi, ikinci bölüm ise Sapanca’nın Kırkpınar beldesi.
Sapanca’nın merkezinde Harmanlık ve Sahil olmak üzere iki ayrı kıyı şeridi yer
alıyor.
Merkez
sahile giderken sağınızda kalacak Özkum, kahvaltı ve akşam yemekleri için
keyifli bir seçenek. Eğer Harmanlık’a gitmek isterseniz SASA Harmanlık
tesislerinde kahvaltıyı tavsiye ederim. Akşam ve öğle yemeklerinde çok iddialı
olmayan bu mekanın harika bir bahçesi ve kapalı iskelesi bulunuyor.
Kırkpınar’da
ise Gölevi ve Maja Restoran hem kahvaltı hem de öğle yemekleri için ideal.
Ancak pazar günleri aşırı kalabalıktan tesislerde hizmet veren personel
yorgunluk ve stresini müşterilere yansıtabiliyor. Baçce adlı mekan ise güzel
bir bahçeye sahip. Akşam yemeği için tercih edilebilir.
Sapanca’ya
kadar gelmişken İstanbuldere’ye gitmemek olmaz. Harika bir köy yolundan hafif
bir tırmanışla ulaşıyorsunuz. İstanbuldere Alabalık tesislerinde bir mola
vererek şömine başında bir akşam yemeği yiyebilir, şarabınızı
yudumlayabilirsiniz. Eğer donmadıysa ya da kurumadıysa minik şelale keyfinize
keyif katacaktır.
Konaklama
için pansiyonları tercih edebilirsiniz. Gayet uygun. Bunun dışında Sapanca
Merkezinde Ogün Otel uygun fiyatlı bir seçenecek. Puanım 3. Richmond Nua Hotel,
Lale Hotel veya Güral Hotel Sapanca da yine lüks arayanların tercihi olabilir.
Bu tesisleri puanlamıyorum zaten hepsi bol yıldızlı...
Acarlar Longozu – Karasu, Sakarya: Yine yürüyüş ve piknik yapmak için
harika günübirlik bir nokta. Avrupa’nın en büyük longozlarından biri olan
Acarlar kış aylarında son derece sakin. Bahar aylarında ise muhteşem bir
manzara sizleri bekliyor. Bilenler bahar aylarında boş bırakmıyorlar buraları.
Çamlıca gişelerden sonra yaklaşık 2 buçuk saatlik bir yolculukla buraya
ulaşabilirsiniz.
Ördekler,
kuğular ve kazlar buranın müdavimleri. Güneşli kış aylarında yerli turistlere
rastlamak mümkün. Genelde sakin. Bahar aylarında nilüferler açmaya başlıyor.
Acarlar'ı baharda fotoğraflamak ayrı bir güzellik. Yiyeceğinizi
yanınıza alıp keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Çünkü her istediğinizi ne
yazık ki bulmanız mümkün değil. Neyse ki çay servisi yaz-kış devam ediyor.
Karasu’ya
gitmişken, Sakarya nehrinin denize döküldüğü noktada, yani İpsiz Recep
caddesinde bir kahve molası verebilir ya da balık yiyebilirsiniz. Kurtuluş
Savaşı kahramanlarından Kuvayı Milliyeci İpsiz Recep’in Karasulu olduğunu
hatırlatarak şimdiden keyifli tatiller diliyorum.
Yazar : Serra Sönmez Şen
Kaynak : www.icerikfabrikasi.com